13 Şubat 2021 Cumartesi

Sabarlar.

 



Sabarlar.
Batı Sibirya ile Kafkaslar’ın kuzey bölgeleri arasında önemli rol oynayan Sabarlar, Bizans tarihlerinde Sabar, Sabir, Savir; Ermeni, Süryânî ve İslâm kaynaklarında Savir, Sabir, Sibir diye geçmektedir. Filologlar Sabar kelimesini “sab-ar” şeklinde açıklamıştır; “sapan, yol değiştiren, serbest olan” anlamına gelmektedir. Sabarlar’a ait bilinen kişi adlarının tamamı Türkçe’dir (Balak, İliger, Boarık gibi). V. yüzyıl Bizans tarihçisi Priskos’un verdiği bilgiye göre isimleri ilk defa Batı Sibirya’ya göç eden kavimler arasında geçmektedir. Buna göre güneydoğudan gelen Avarlar karşısında tutunamayan Sabarlar batıya yönelmiş ve Altaylar ile Ural arasındaki düzlüklerde yaşayan Ogurlar’ı yurtlarından çıkarıp Tobol-İşim ırmakları çevresine yerleşmiştir. VI. yüzyıl başlarında Bulgar gruplarını kendilerine bağlayarak İdil-Don nehirleri arasında ve Kuban nehrine uzanan sahaya yayıldılar. Böylece Bizans ve Sâsânî imparatorluklarına komşu oldular. Bu sırada Bizans ile savaşan Sâsânîler’in tarafında yer alan Sabarlar, Bizanslılar’ı meşhur hakanları Balak’ın idaresinde mağlûp ederek Ermenistan bölgesine akınlar düzenlediler. Anadolu’ya girip Kayseri, Ankara, Konya yöresine kadar ilerlediler. Sonraki yıllarda çıkarlarına göre Bizans’ın ya da İran’ın yanında yer aldılar. 557’de Avarlar’ın çok sert hücumuna mâruz kalan Sabarlar dağıldılar. Hâkim oldukları bölge Göktürkler’in batı koluna bağlandı. Güney Kafkasya’daki yurtları da Bizanslılar’ın kontrolüne girdi (576). Bölgede dağınık halde yaşayan Sabarlar VII. yüzyılda Hazar Devleti’nin kuruluşunda yer aldılar. Hazar toplulukları arasında önemli bir yer tutan Belencer ve Semender boyu Sabarlar’a dayanmaktadır. Hazarlar VII-XI. yüzyıllar arasında Karadeniz ile Kafkas dağlarının kuzeyinde ve İdil (Volga) nehirleri dolaylarında hüküm sürdüler.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder