SAHA YERİ VE SAHA TÜRKLERİ
Jelobtsov F. FEDOTOVİÇ
Yayına hazırlayan S. GÔMEÇ
1- Saha Türklerinin Adı
Bugiinkü "Yakut" kelimesi Everik (Mançu-Tunguz kavmi) dilinden gelmektedir. Evenkiler, Saha Türklerine "Eko" derlerdi, Ruslar~
Saha Türklerine ait ilk bilgileri onlardan almışlar ve "e" sesini "ya"
sesine çevirip, "ut" son ekini ekleyip, Saha 'Fürk1eriIieYakut diye ad .
vermişlerdi. Ancak bu ad hiçbir zaman Saha Türkçesine yerleşmemiştir.
Daha 1924 yılında Saha bilim adamı Ksenofontov Cumhuriyetimizin Anayasa komisyonuna Yakut ve YaktUya kelimelerinin yerine
"Saha" ve Sahastan" kelimelerinin kullanılmasını teklif etmiş ve Yakut kelimesinin Türkçe olmadığını da kaydetmişti. Maalesef bu iş o
zamanlar bitirilmemişti.1928 senesinde Komünist Partisi Merkez
Komitesi aldığı bir kararla Cumhuriyetimizde ağır bir baskıya başlamıştı. Halbukibu zamanda birçok halk kendi tarihi adlarını almışlardı
1930 larda Sovyetler Birliğinin yenianayasasıhazırlandığı zaman
Saha Türkleri için yeni birümit doğmuştu. 1936yılında Saha Türkleriıiin .tarihi adlarını almaları için devlet komisyonu çalışmalara başlamıştı. Maalesef bu teşebbüse de kanlı bir şekilde son verildi. Bundan
sonra da kimse böyle bir konuyu açmaya cesaretedemedi.
Bütün eski Sovyetler Birliğinde ."Glostnost" ve "Prestroyka"
politikaları ile esen bağımsızlık rüzgarları Saha. Sire'ye kadar ulaştı.
27 Ey1ül1990 da Saha Özerk Cumhuriyeti devlet egemenliğini ilan etti.
Cumhuriyetimizin adı "Yakut-Saha Sovy~t Sosyalist Cumhuriyeti"
oIİnuştu. Ama bu da bugünkü realiteye ters düşmektedir. 20 aralık
1991 ülkemizde cumhurbaşkanı seçimi gerçekleşti. Bu yeni cumhuriyetimizin ilk eumliurbaşkanının birinci kararı cumhuriyetimize kendi
tarihi adını koymak oldu. 27 Aralık 1991 den itibaren cumhuriyetimizin adı "Saha Cumhuriyeti" oldu ve "Yakutya" kelimesi ise yalriız parentez içinde verilmektedir. Böylece tarihi hakikatlar yerini bulmaktadır.
2- Saha Yeri Arkeolojisi
Aşağı paleolitten (Taş devrinin ilk zamanı) bugünekadarSaha i
Yeri'nde arkeolojik medeniyetlere tesadüf edilmektedir: Diring-Üryah,Oyuktay,Sumvagin, SIlah, Beıkaçi,Jmıyahtah, Dst-Mil ve Kulun- i
! Atah (Saha medeniyeti).Burada 'enzayıf olarak incelenen arkeolojik
medeniyetler Tunç devri.ve ilk Demir çağının kompleksIeridir. Bu hususta şunu belirtmek gerekir ki, Tunç ve Ük Demir çağının izleri Saha ,I
Yeri tarihi arkeolojisi için çok önemlidir. Çünkü bu dönemlerdebugün- i
kü yerli kuzey halklarının biçimlenmesibaşlamıştır.
Bu arkeolojik medeniyetlerin arasında Diring-Üryah medeniyeti, 1
olabilir -ki, dünyada bilinen en eski arkeolojik medeniyettir
1982 de Saha arkeologları, Dr. Maçanov'un başkanhğında, Lena i
Nehri'nin sağ kıyısında Diring-Üryah arkeolojik eseribulunmuştur. ,
Bukalıntının yaşı 2,8~3,2 milyon yıl öncesine kadarinmektedir. Bura- I'
da ,çeşitli eşya)ara rastlanmıştır. Bu da demektir ki, Diring-Üryah ar-
.keolojik malzemeleri bütün Avrasya'daki insan gelişiminin ,en eski
devrine aittir. Bu durumda Dr. Maçanov ünlü Alman bilim adamı
Moris Vagner'in unutulmuş olan hipotezini desteklemektedir. Vagner'
e göre en eski İnsanın kökeni ve onun medeniyeti tam soğuk kuşakta~
dır. Zaten arkeolojik ve diğer buluntular çok az olduğu için, bu günd i
kadar en eski insanın vatanının neresi olduğu kesin olarak biIinmiyordu. I, '
Bu'konuda çeşitli görüşler mevcuttur. Dr. Maçanov'a göre ise, bu'vatan son 5'-lOmilyo{) yıl içinde kesin olarak soğumuş, ama buzlanma- i
mış dünya bölgelerinde hulurüıbilirdi. Muhtemeldir ki, .ilk önce bu i
merkez Asya (Kazakistan, Moğolistan, Kuzey Çin) ve Orta Sibirya i
i
platos1idur. Diring:-Üryah ise buplatonun güneydoğusunda bulunu.. i
yordu.
Vagner'e gelince bu bilim adamı, taş aletlerin önemini vurgulaya- i.
rak insanın tekamülü için kış, soğuk, kar ve bunlara bağlı olarakaçlık i
faktörünün etkili olduğunu iddia eder. Soğ~k hava koşuııarı insanın i
zekasının gelişmesinde de etkjli olmuştur. Gerçekten bu durum insanı ,
çalışmaya sevketti. Bu çok doğrudur. Ancak insanın niçin çalışmaya J
.başladığına dair çeşitli hipotezler vardır.
Böylece.İnsanın'tekaniül tarihiıiin fevkalade bir şekilde atlaması
özel soğuk koşunar altında olmalıydı, Bu şartların Diring-üİyah bölgesinde var olduğu düşünülmektedir
Dr. Maçan~v'a göre, Diring-Üryah insanının bu soğuk iklim
altında yaşamak için zihni yeteneği gelişmişidi. O evi, ateşi, giyimi ve tıbbi bitkileribiliyordu. Aksıtakdirde hayatta kalmak ve nesIini devam
ettirmek şansı' yoktu
Saha Yerinde, Diring-Üryah gibi aşağı paleolitik devreait 10 dan
fazla anıt vardır. Maalesef bu güne kadar Diring-Üryah insanının kemiklerine rastlanılmamıştır. Bilindi@ gibi bu zaman zarfında Afrika,
, Asyave Avrupa'da pitekantroplar yaşamışlardı. Muhtemeldir ki onlar Saha Yerinde de yaşamışlardır.
Netice olarak, SahaYerinde eski insan ilk ,olarak paleolit devrede
ikamet etmiştir. Bu hadise 2,8-3,2 milyon yıl önce meydana gelmiştir.
Bu andan itibaren ilk insan Saha Yerinde daimi olflIak yaşamış, hiçbir yeregitmemiş ve yalnız, olabilir ki, Asya'dan Kuzey Amerika'ya
~~~' ' ' '
'
3- Saha Türklerinin Menşei Problemi
Saha Türklerinın etnik oluşumuna çeşitli kavimlerin dahil olduğu
yolunda görüşler mevcuttur. Bunlar arasında Hint-İran dilli haklar da
, sayılm1ştır.Fakat Saha Türklerinin asıl etnik temelini iki büyük Türk
grubu oluşturmuştur: ı. grubu eski Tö~ös aşiretleri ve bunların içinde
de özellikle Uygurların yeri büyüktür, ki Saha Türklerinin ataları olan
Kurıkanlar bir Tölös boyudur.2.grubu -İseKıpçak boyları oluştur- '
maktadır.,
Saha Türklerirrin.antroİ'olojik tipi 'iki kisma ayrılmaktadır .•
l-'Moğol aşiretlerinin, etkisine maruz kalmış çok kuvvetli Orta
Asya tipi, ,".
2-Eski Avrupa fonetik fonlu Güney Sibiryaa.ntropolojik tipi.
Umumi olarak, Saha Türklerinin etnik oluşumu Orta Lena havzasında '. . . . .
17. asırdan önce biçimlenmiştir.
Halbuki, bugüne kada.r Saha Türklerinin eski tarihi ve etnik kökenini tam olarak bilmiyoruz. Bu konu hakkında. birtakım hipotezler
vardır. Sahalar güney Türkleridir; 'kuzeye Altay-Sa.yan, Orta AsyaBaykalyanından gelip Orta Lena havzasıIida Siıhahalkınımeydana getirmişlerdir;
Bundan başka Kostantinov, Zekov ve Gogolevgibi Saha bilim
adamlarınınana fikrine göre, Saha Türklerinin etIiik menşeinde beş
dönem vardır:
ı. Dönem:
Eski Türk 'dönemi (Kurıkanlardan önce). Bu dönem
İskit (veya İskit-Saka) veHunlar devirlerinden ibarettir. M.Ö. 7. y. yıldan m.s. 4. y.- yıla kadar ..
Bu demirçağı zarfında Güney Sibirya ve Orta Asya'da son devletler kurulur, gelişir ve yayılır. Tarihe en önemli izleri bırakmış devletle-
. rin arasında Kök Türk Kaganlığı (m.s. 6-8. y.y.), Eski Uygur Kaganlığı
(m.s, 8-9.y.y.), Kİmekler (m,s. 9-11. y.y.), Eski Hakaslar (m.s. 6-13.
y.y.) ve Eski Moğol İmparatorluğu (13-14. y.y.) vardır. İlk demir çağı
. başında Wu-sun, Yüeçi, Tingling .cTölös) ve Hunlar aşiret birliklerini
kurmuşlardır. Bunlardanhangileri Saha Türklerinin etnik oluşumuna
katılmışlardı! .
Muhtemeld~r ki, Yü{:çilerin bir kısmı Sahaların eski atalarının
meydana gelişinde etkili olmuşlardır. Yüeçiler Pazınk. ve' Uyuk
arkeolojikmedeniyetinintaşıyıciları idL Dillerinde Türkçe kelimelerin
olduğubilipmektedir. Saha Türkleri. ve Yüeçiler arasında ,bilhassa ölü
gömme törenlerinde, mesleen ve sanat unsurlarında sıkı bir paralellik
kurulabilir. M.Ö . .2. y.y. da Hunlar tarafından yok edildikten sonra
Yüeçilerin bir kısmıBaykal yakınlarına çekilip, Saha Türklerinin etnik
oluşumuna katdmış olabilirler.
M.Ö. 2. y. yılda~Hunlar Tingling ve Kırkızları fethedip, Kırkızları
Baykal yakınındaki Tingling' topraklarına göç ettirmişlerdi. Kırkıılar
bugünkü Hakasların ataları ve eski Türk göçebeleri idiler. Tinglingler
etnik kökeni bilinmeyen ve gökgözlu Avrupaid bir halktır ve Yenisey i
ile .Minusinsk bozkırlanııda. yerleşik idiler. Bu. iki halk karışımının i
neticesinde Taştık arkeolojikmedeniyetinin taşıyıcıları ortaya çıkmış- .
tır. Bunların Saha Türklerinin etnik oluşumuna katılması çok müm.-
kündür .. Saha maddi kültürünün unsurları bunu tasdik ederler
Şunu belirtmek lazımdır ki,eskı Türkler etnikbakımdan hqmojen
değildiler; Bunların arasında Altay Türkleri, Yenisey Kırkııları, Dy-
. gur, Kıpçak, Kunkan, Kanglı-Peçenekler vesaireJer de vardır
Bugünkü biliiİıadainlarının bir kısmı Saha Türklerinin atalarının
Tölös aşiretleri olduğunu söylemektedirler. Tölös aşiretlerinin temelini
Uygurlar. teşkil etmekteydı.'ler.. 630 sen.esinde. Tölös Kaganlığı (veya i
Tokuz Oguz) kurulmuş ve 682 yılında II. Türk Kaganlığı tarafından
yok edilmişti. Fakat 745 senesinden 840 yılına kadar tekrar Uygurlar
iktidara geçmişlerdir. Meselenin asıl dikkati çeken tarafı şu ki; Sahıi
Türkçesinde Uygur terimi yoktur.
Saha Türkçesinde kagaıas veya kartglı terimi vardır; Bundan ba.ş-
. ka Saha Türkleri ile Kıpçaklararasında çök yakın maddi ve etnografik
benzerlikler mevcuttur. Bu aradaki etnik ilişkilerin Hakaslardan (veya
Yenisey KırkızIan) geçtiği sanılmaktadır.
2. Dönem:
Kurıkan Dönemi. Bu devir 6 ve 10. yüzyıllararasıdır.
Saha bilim adamlarınınbüyük birkısmıSaha Türklerinin kökenini Baykal yanındaki Kurıkanlara bağlamaktadırlar. Kurıkanların
biçimlenmesine' yerli Tunguz aşiretleri, karo mezar kültürünün ve Taştıkmedeniyetinin taşıyıcılannıntorunlan (veya Yenisey Kırkızla.rı)
.etkide bulunmuşlardır: Bundan başka Tölösaşiretleri ve Hunların bir
kısmı da bu teşekkü]e katılmışlardır. Kunkanlar ürkup. runik yazısını
biliyorlardı; Çin kaynaklarına göre Kurıkanlar 5000 suvari çıkarabilen
oldukça büyük ve bağımsız bir halktı. Kurıkanların adı üç kelimeden
ibarettir: Uç-kun-kan. Bunların üç aşiret birliğini jrade etmesi muhtemeldir., Türkler-karo mezarkültürü taşıyıcıları-Moğ611aı:ve Evenkiler. Ama bu sadece bir hipotezdir.
840 senesinde Yenisey Kırkızları, Uygur kaganlığını yok etmişlerdir. Kızlasov'a göre o zaman, Baykal kıyılarına aristokrat Kırkız soyu- .
mııı başında HakaşIarın bir kısmı da gelınişti.
3..Dönem:
Moğöl dönemi. Budönem 10.y.y. dan 1ı. y.yıla kadar-
. dır. Moğol aşiretleri Baykal kıyılarına gelip, eski Sahalarla çeşitli te-:-
masıarda bulunmuşlardı. Bunun neticesi olarak, Saha Türklerinin gelecekteki etnik, dil ve antropolojik özellikleri biçimlenmiştir.
4. Dönem:
Eski Saha Dönemi. Bu dönem 12. y.yıldan 16. y.yıla
kadar sürer. Bu göç zamanıdır. Moğol başbuğu. Çingiz Han AltaySayan ve Baykal çevresindekibirçok halkı fethetmişti. Sahalar kuzeye,
Orta Lena havzasına çekilmişlerdi. Saha bilim adamı Gogolev'e göre
b~ dönemin adı Kırkız ötöh veya kulun-atah arkeolojik devresıdir.
5. Dönem:
Geç Saha Dönemi. Bu dönettı 15. y. yıldan 16. y.yıla
kadardır. Bu devre tamamen Saha yerindeki Otta Lenahavzasında
cereyan etmiştir. Baykal kıyılarındaki eski Sahalarınbüyük çoğunluğu
bu yeni vatana gelip, ı7 y.yıldan önce Saha Türklerini oluşturmuştu.
4. Saha Türklerinin Maddi Kültürlerinin Temelleri
Saha Türkleri sekizyüzyıldan fazla komşu halklardan izole olup,
Asya'nın enkuzey ve soğuk ucunda yaşıyorlardı. Tabi ki Saha Türklerının maddi kültürleri devamlı bir durgunluğa girmişti. Bütün eski
Türk ekonomik sistemlerini kilzeyin soğuk koşqllarına',uyar1amak zorundaydıJar.
Ama,buna rağmen Saha Türkleriniİı maddi kültürlerinde İskitler-
, den Türklere kadar en eski ve çeşitli bakiyeleri görmek mümkündür
Saha Türklerinin maddi kültürlerinin kökleriGüney Sibirya ve
Orta Asya göçebelerinin bölgesel kültürlerine inmektedir. Bu İskitSibirya kültür birliği zamaJl1naaittir. Bilimadamlarıçoktan beri İskitSibirya kültürünün ve eski Türklerin kültürü arasında çok sıkı bir münasebetin olduğuna işaret ederler. Bu si1sileeski Türklerin ve onlarla
bağlı bugünkü Sibirya Türk topluluklarının maddi kültürlerini ve ekonomismi 'de meydana' çıkarıyordu. 'Saha Türklerinin' maddi kültürleri
bunun en açık örneğidir.
Mesela, M.Ö. 1. y. yılda Altay Dağlarında'ünıü Pazınkmeqeniyeti gelişmişti. Bu durumda.~ meşhur Alnıanetnografyacısı Yohanzen
1950 senesinde şöyle yazmıştı: "Bugünkü Türk topluluklarının ara:- '
sında: yalnız Saha Türkleri' kendi bezek (siislerne) sanatında Pazınk '
motiflerini tekrarlıyor1ar"
Maddi kültür açısından İskitlerle olan benzerlikler:,
- Hayvancıhğa dair unsurlar (kısrakların sağılması, için kemik i
boru).
- Kadın küpeleri ve koiyeler, i
- Hafif deri ayakkabtIar"
- Sanatta vahşi hayvan sitilinin etkisi i
- Ölü gömme törenleri (bilhassa at ile gÖmme) i
Hunlar ile olan benzerlikler:
.Ölü gömme törenleri i
- Meskenlerirı iç ve' dış yapısı
Eski Türkler ile bilhassa Kıpçak ve Kurıkanlarla olan benzerlik-
, ler çok önemlidir. Saha Türklerieski Türk giyim-kuşamını bugüne ka- 1"
darmuhafaza etmişlerdir. Mesela; boynuzlu şapkalar, üç uzUn turna
tüylü sorguçlu kadın, şapkası, kuşaklar vs.
Muhtemeldir Ji, bütün bu maddi kültür unsurlarıyla: eski Türk i
giyim-kuşamı canlandmlabilir. Eski Türk kültürÜnün özelbir müzesi i
de ,kurulabilir. Çünkü, bilinmektedir ki, Türk kültürü, dünya uygarlık
tarihinı~ ,çok önen:ıli bir kısmımteşkil etmektedir.
5. Olonho
Olonho Saha Türklerininkahramanlık destanı ve sözlü halkedebiyatının zirvesidir.
Bugün Saha Cumhuriyetinde Olop.hoların toplanmasının birinci
devresibitmiştir. Olonhoların 150 tam metni ve 80 den fazla kısa özeti toplanmıştır. İkinci devrenin yayınlanma devri- neticeleri şöyledir:
Olonhoların 17 tam metiıi, 28 kısa özeti ve 21 küçük parçası basıldı.;
Bunların büyük ekseriyeti Ekim ihtilalinden önc~hazırlanmıştı. üçüncü
devresi-teorik inceleme-Sovyetlerzamanırida in~e1enmeye başlamıştır
Olonhoların hangi tarihi devreye ait oldukları konusunda kargaşa
.vardır. Ama bu problemler Güney Sibirya ve Moğolistan'daki eski ..
göçebelerin içtimaihayatlarının tedkik edilmelerine bağlıdır. Saha Türk
lerinin ataları ,;Kurıkanlar- milattan sonra 1. y.yılın ortasında dahi toplumsal iı1şkiler konusunda gayet düzenli idiler. Kör Tigin kitabesinde
iki defa anılmışlardır,
Saha. bilim adamı Nikiforov diyor ki: "Saha Türklerinde sınıflar
olduğu doğru değildir. Mesela Saha bilim adaını Ksenofofitov tanınmış Eleyada adlı eserln<ledestan kahramanı Eley'i Çar oğlu olarak annuştı. Ayrıca o bu tabirden ötürü suçlanıp 1937.de hapse atılmıştı.'
Eski Türk Orkun yazısı hakkında Olonholarda sık' sık bahis vardır. Arkeologlar bu eski Türk yazısının Orta Lena havzasında bu1un-
. duğunu teyit etmektedirler. Enteresan birşeydir ki, Oloıtholar ençok
budiim terimlerini ihtiva etmektedir.
OlonholarSaha Türklerinineski hayatlarınınansiklopedisidir.-
6. Saha Türkçesi
Saha Türkçesi, Saha Cumhuriyetinin devletdilidir. Eski Çin
vakanüvisleri Kunkan dilinin' Kırkız diline akraba olduğunu işaret,
ederek, bunların arasında da büyük farklılıklar olduğunu kaydeder--
lerdLKunkanlar ve onların dili hakkında Arap ve Çin tarihlerinde
kayıtlar vardır
Saha Türkçesi Türk dillerinin Uygur-Oguz grubuna aittir. Gramer yapısı Türk gramerine uygundur. Prof. Ubryatova'ya göre bugünkü Türk dillerinden ençok Türkiye Türkçesine yakındır.
Saha Türkçesinin kelime hazinesinin üçte biri Moğolcadır. 17. '
asırdan itibaren Rusça kelimeler girmeğe başlamıştır. 19. asırda bir
dizi Avrupalı ve Rus Türkolog Saha Türkçesini incelemiştir. Bu ,dönemde birçok foJklor malzemesi, res~i' emirlervesaire Saha Türkçesi
ile neşredilmiştir. 1848 de Saha Türkçesi ile yazılı ilk eser çıktı. Bu
Uvarovskiy'in Ahtılar(Hatıralar) adlı eseridir. '
1917de Saha bilim adamı Novgorodov ilk Saha alfapesini (Surukbiçik)hazırlamıştı. 1922 yılında bu alfabe resmen ortaya çıkarılmış ve
bunun milletlerarası fonetiek trariskripsiyonuna uygun olduğu iddia,
edilmiştir. 1924 de SaM alfabesi daha da geliştirilmiş venihayet 1929
senesinde Latin alfabesi esası üzerinde yeni bir Türkçe alfabe hazırlanmıştı. 1939 da bu yeni Türk alfabesinin yerine Rus alfabesi esas tutularak kirilegeçilmiştir.
Saha Türkçesinin ilmi araştırması 19'. yüzyılın ortalarında sistem-,
li olarak başlamıştır. Mesela, 1851 de Sı. Petersburg Akademisi üyesi
, Betiing'in Yakutların Dili Adlı eseri almanca olarak basılmıştı'.
Sovyet döneminde anadilin ,ilmi problemleri ile birkısım milli
ilim adamı ve uzmanlar uğraşmıştır. 1935de Saha Yeri'nde özel Dil ve
Kültür Enstitüsü kuruldu. Bugün Saha bilim adamları eskiye nazaran
daha verimli olarak çahşmaktadırlar. Saha edebiyatı dilinin grameri,
Saha dili yazım kılavuzu bitirilmiştir. Şiindi de SahaTürkçesi sözlüğü
hazırlanmaktadır.
Cumhuriyette devlet egemenliği ilan edildikten sonra, Ana dilin
ana fikri hazırlandı. Buna göre Saha Türkçesi Rus dili gibi, devlet dili
olduğu için bütün okulk~taplim Saha Türkçesine çevrilmelidir. Bu konuda. Saha Türkçesinde oldukça zor bir terminoloji, meselesi vardır. '
Bazı Saha dil alimleri bu gibi problemleri, halletmek için Türkiye'de
Atatürk'ün başlatmış olduğu dil İnkılftbını örnek almak istemektedirler. 1929yılına kadar Latin alfabesini kuIIanmış olan Saha Türklerinin
bugün de bu alfabeye dönmeleri gerekmektedir, çünkü bütün Türk
dünyasının ortak,calfabesi olma 'durumundaki, alfabe latindir. Ayrıca
Saha Türkçesinde bulunan özel seslerinifadesi için yeni harflerin ek-
~. , -', . , .
lenmesi de daha kolayolacaktır.,
Dünyadaki Türk topluluklarının birbirleri ile ilmi ve kültürel alanlarda bağlarını geliştirmek ve kuvvetlendirrnek için de ortak bir alfabeye ihtiyaçvardır.
7.-Kut Sür
Türk toplulukları 'arasında yalnız Saha Türkleri eski Türk dini
(Gök Tanrı' Dini; Sa¥a Türkçesi Kut' Sür)sistertıini ve Şamanizmin
esaslarim ve~adetlerini bugüne kadar getirmişlerdir.
Kut-Sür çok ilginç önemli ve bu arada çok karmaşık bir din "istemidir. Kut-Sür hakkındaki bilgiler Şamanizm problemıerinin çözümlenmesinae yardımcı .olacaktır.
Saha bilim adamları ve bilhassa Kut-Sür adli ilmi cemiyetdevamlı
ve verimlibir şekilde bu ı:'skiTürk dininin üzerinde çalışmaktadır. Bunların çabaları sayesinde bugün bir Tanrıöğretisi meydana getirilmiştir.
Kut (Türkçe can) hayatta kalmanın gücüdür. Kişide üç kut bl)lunmaktadır: Anne -Kut, Toprak-Kut ve Hava-Kut. Anne-Kuı'u yalnız Ak Tanrı verirve bu kut insanın gen informasyonunu taşır. Toprak Kut kişi
bedenini taşır. Hava-Kut kişinin isteklerini ve arzusunugösterir. Bu
_ üç, kutun da insan bedenindeki yeri ayrıdır. Sür (Türkçe enerji) genel
olarak hayatı sağlayan .güçtür. Sür bu üç kutun durumuna bağlıdır.'
Sür kİsaca insanenerjisidir.
Kutlara bağlı olarak gölge denilen bir anlayış vardır. 'Bu gölge
kişi kutlarüıın etkilerinigösterir. Kutlar ve Tanrılar arasında bir bağ
bulunmaktadır. Tanrılar kutlara hayatta olma gücünü gönderir, daimi olarak terbiyeeder ve insanın iç tabiatının.temiz olmasını sağlarlar.
Gök yüzünün dokUZUnCUkatında baş Tanrı-Ak Tanrı- yaşar..
Bu Tanrı bütün dünyayı yaratandır.Gök yüzünün sekizinci katında
yaşayan tanrılar bunun çocuklarıdır.
Gök yüzünün sekizinci katında Odun-Tanrı ve Çıngıs-Tanrıyaşarlar.Bu tanrılar dünyanın değişmeyen kanunlarını canlandıranlardır.
Gök yüzünün yedinci 'katında üç ulu tanrı (Cılha, Tanha, Bilge)
yaşarlar. Bütüncanlıların' hükmünü taşırlar ..' .
Gök yüzünün altıncı katında Süİı-Cahın Tanrı veya Gök gürültüsü tanrısı yaşar..Bu tanrın~n vasıtasıyla tabi at kendi gücünü gösterir.
Gök yüzünün beşinci katında Ulu Sorun Tanrı yaşar. Bu tanrı kişiye
Sür'ü ve üç me.;leğiverİr: Demircilü., dillere kaoiliyet ve şamanizm.
Gök yüzünün dördüncü katıa,ia Hotoy Tanrı yaşar. Bu tanrı iktidar tanrısıdır. .
Gök yüzünün üçüncü katındaCöhögöy Tanrı yaşar; Bu Tanrı
Saha Türklerinin tanrısıdır ve ilerlemeyi sağlar.
-
Gök yüzÜnüİıikinci katında lyehsit Tanrı yaşar. Bu tanrı, kişinin
merhametli, sevimli ve' himayeci olmasını sağlar.
Gök yüzünün birinci katında Ayıhsıt Tanrı yaşar. Bu sevgi ve
sanat tanrısıdır.
Bu tanrıların sayesinde Tanrı öğretisi teşekkül ettirilılliş ve bunlar' ,
dokuz mad~e haJinde düze~leD:ı~iş~i~..B~ si~temita~ip eden kişitaiır~ -I
yolundan gıder ve tanrılar ıle daımı ~lışkılerıolur. Kışı tanrı yolundan '
-ayrılırsa günah işlemiş olur. Tanrılar böyle kişiden yüzünü çe-virirler., !'
Kut~Sür'ü vermez olurlar
Tanrıların yerdeki yardımcılarının adı İşi (Türkçe ruh) dir. İşi.:
lerin sayısı çok olmakla beraber 'hepsi bir tanrı ile bağlantılıdır. Dünya İşi'nin adı An A/ahşın, Orman İşi Bayanay,' Su İşi Ukun,Y al İşi
Artık, Ev İşi Cerde Bahsılma vesaire. Xşileretanrılar gibi hassasiyet
gösterilmelidir, aksi ta.kdirde' tanrıla~ insandan yüzçevirirler.'
;Kişiyedoğrudan doğruya bağlı-olan işiler de yardır. Mesela' Serken Sehen İşi-Bilgelik Işi, Göz İşi, Dilışi vesaire.
Saha, Türkleri şeytana Abası demektedirler. Abasının' etkileri bilinmez ve görünmez. Abası kut'un içerisine girdiği zaman onu yer
veyakut ça1ınmış olur. Kişi öldükten sonra Abasılı kutuçup bulut ,
olur ve Abası ise yaratıcıgüce çevrilir
Hava kutu yiyen veya salan Abasılar yukarıda yaşarla.r. Bazan !
bunlara güney veya batı hava sakinleri I:lerler.Bu Abasılar insan zih-, i
nindeki çeşitli hastalıkların köküdür. Bunların sayısı dokuzdur. Tan,.
nlar Hava kutu koruyamadıkları takdirde, Abasılar ona girebilirler~ !
Bu ise yalnız insan tan.rı yoİundan ayrıldığı zaman vukubulur. Bu Aba- .r.
,sılardan korunmak ve tanrı yolunda gitmenin dokuz maddeıik bir ha- i
reket tarzı vardır.
Toprak kutu yiyen Abasılar kuzey,veya batı~a, bazıları ise Aşağı ,
dünyada yaşarlar. Bunla.r insan vücud.undaki hastalıkların sebebidir. ,
Bunların sayısı da döl}uzdur.
Saha Türkleri Abasılara Kir de derler. Kir'in manasıçok geniştir. f
Kirden k.orunmak için (lör! kaide' vardır.
Saha Türkleri, insanın durumu tabiata sıkısıkıya bağlı olduğuiçin J
ona boşluk çocuğu derler. Tabiatın, durumunu üç ağaç gösterir: Kutsalj
ağaç, daııı budakb ağaç ve kurbanlıkağaç."
Anne kutu yiyen veya çalan Abasılar Aşağı dünyada yaşarlar .•
Ça1ınmış kutlar herzamım ölüm suyunda yatarlar ve daima orta dün- i
yaya.çıkmaya çalışırlar. Tanrı güçleri (şamanlar) suyabend kuruPbu-/'
nu engellemeye çalışırlar, aksi takdirde büttin canlılar ölür. Anne kut,
Tanrı gücüne ve Abası gücüne çevirilebilir.'
Tanrı öğretisinin son umdeleri şunlardır:
1. Fikrm sağlam olsun
2. V~cudun sağlam olsun
3. Bu halde, Anne kutun sağlam olur.
Tanrı, yolunu takip etmek için kişi herzaman fikirlerini terbiye
etmelidir. Bundan dolayı Saha Türkleri arasında birçok adet ortaya
çıkmıştır. Bunları takip etmek tanrı yolundan gitmeye yardımcı olur,
insanı Abasılardankorur. Bunlara dayanarak insanın gündelik hareket tarzları 'ortaya çıkmıştır.
8. Şamanizim
Şamanizm bir din değildir. Bu, inanç, adet ve örftür. Kut-Sür'e
göre gökyüzünün beşinci' katında yaşayan Ulu Sorun Tanrı (Meslek
Tanrısı) yalnız meslekleri kişiye verir. Saha Türklerinin hayatında görülmektedir ki, Şamanizm ne kadar yayılırsa yayılsın eski Kut-Sür'e
,(Gök Tanrı Dini) dokunamamıştır~ Onun fonksiyonu çok geniş kapsamlı değildir. Saha Türklerinin birçok tören ve adetlerinde şamana
iş düşmez. Ama şamanizmin ruh alemine bürünme kabiliyeti en yüksektir. Buna göre, açıkça söylemek lazımdır ki, şamanizm Tanrı öğretisinin gücünü istismar edip,. bütün bir ruh alemini belirlibir kadro
(oyun veya udagan) içine almayı başararak, adeta bir din sağlamlığı
kazanmıştır. Onu şimdi Saha Türklerinin zihinlerinden çıkarmak hemen hemen inikansız gör,ünmektedir. ~ugünkü Türk toplulukları arasında sadece, Sahalar Şamanizmin esaslarını bugüne kadar yaşatmışlardır. Saha Yeri'nde şamanizın tam bir meslek haline gelmiştir ki,
.bunu icra edenlere de şaman 'denmektedir
Şamariizm, Saha tabiat felsefesi ile irtibatlıdır.' Bu felsefe madde,
enfermasyon ve intellek gibi felsefe anlayışlarııun uygun Toprak kut,
Hava kut ve Anne kut gibi dünya anlayışlarından ibarettir. Şu halde
kut umumi dünya tözüdür. Türklerin evrenikozmogonik görmesi ortodoks dinlerinden uzak ve tabiat bilgilerine daha yakındır. Bu da Saha
Türklerinin somaki dünya dinlerine tabi almamalarını sağlamış ve
bugünkü Saha Yeri'ni 'ebedi vatanyapmaya yardım etmiştir., Şamanizm Saha Türklerinin hayatında çok önemli bir roloynamış ve oynamaya da devam etmektedir
'Şimdiki Saha Şamanizmi oluşmuş tören; animist tasavvur, mitoloji' ve halk tıbbının ilk belirtilerininbilgileri ile irtibatlı karmaşık bir kül.türdür. Saha bilim adamlarına göre şamanizm eski Türk dininin felsefe , sanat ve tıp yönlerinin orijinal taraflarım gösterir
Saha şamanizminin muhtevası hakkındaki ilk bilgiler 13. yüzyılda meydana gelmiştir. Bu konu hakkında çok yazılmıştır. Hrıstiyanlığın yayılmasına rağmen, şaman:izm Rus inkıHibından önceki durumunU muhafaza etmişti. Yalmz savaşçı ateizm onu yok edebilmiştir. Bununla beraber bir dizi milli ilim adamı Saha şamanizmi hakkında benzersiz araştırmalar yapmışlardır ..
Erkek şamanın adı oyun ve kadın şamanın adı udagandır. Bunlar
ak ve kara olurlar. Tanrı sisteminede ak şamanlar hizmet ederler. Şaman suni olarak esrir, kutu yükseltir ve tanrı yolundan gökyüzünün
dokuzuncu katına ulaşmağaçalışır. Onun yükseltmesine algıs (takdis)
yardım eder. Algıs da tanrı yolundaki engellerin aşılmasına yardımcı
olur. Şaman niçin yükselir? Şaman yukarıdan Sür'üahr ve geri dörtdükten sonra insana ve tabiata geri verir. Saha Türklerinin tarihinde yalmz
bir şaman dokuzuncu kata ulaşmış, uçmuş ve bugüne kadar geri gelmemiştir
Bugün ilmi bakımdan ak ve kara şamanların ayrılması meselesi
vardır. Bugünkü ilmi edebiyatta ak şamanların, soy vekilltür adamı
oldukları kaydedilir. Kara şamanlar ise e:skihalk tıbbım bilen ve kullanan halk hekimleri (omosutlar) olarak bilinirler.
9. Saha Cumhuriyeti Tarihi
Rusya Federasyonu t6prakları içerisinde bulunan Saha Cumhuriyetinin (Yakutya) durumu emsalsizdir. Arazisi '3 milyon 103 bin.km.
kare, nüfusu 1 milyon 131 bin kişidir. Saha Türklerinin sayısı 365 bin
kişi (% 33), kuzey halklan 26 biİı kişi (% 2,5), Ruslar 550 bin kişİ-(%
50), Ukraynalılar 77 bin kişi (% 7) ve diğerleri % 7,5 dur. Rusya'nın
en zengin yer üstü ve yer altı kaynakları buradadır: Gümüşten elmasa,
kö~ürdendoğa.l gaza, çok değerli madenIerden kürke kadar birçok
şey mevcuttur.
Saha Yeri Sibirya'nın donmuş toprakları bölgesinde bulunmaktadır. Soğuk eksi 70, sıcak ise yaz aylarında artı 40 dereceye kadar ulaşmaktadır. Kuzey bölgeleri tundura (buz çölü) ilekaplıdır. Sayısız göl
ve nelıirler vardır. Dünyamn en büyük nehri Lena'mn genişliği 30 km
dir. Orta ve güney bölgeleri yeşil bir denizi andıran ormanlarla kaplıdır.
Ha~ geçimin~balıkçılık, hayvancılık, madencilik ve az sayıda tarımla
sağlamaktadır. Saha Türkleri'ünlü Gines rekorlar kitabınageçen eski Türk atı ve ineğini (bunların sayısı yalnızca 1000 tanedir) koruyarak
bugüne kadar getirmişlerdir. Saha Türkleri kültürlerini ve geleneklerini
korumak için büyük bir direniş gösterip başarılı, olmuşlardır. Bu kuzey
tôprağını 8 yüzyıldan fazla bir zaman içinde vatan olarak işlemişler
ve damgalarını vurarak ebedileştirmişlerdir.
Ruslar, Saha Yeri'ne 17. yüzyılın başından itibaren gelm~ğebaşlamışlardır. Kalabalık ve zamana göre üstün teknoloji ile donatılmış olan
Ruslar, Saha Yeri'ni işgal ettiler. 1632 de Saha Yeri, resmen ve zamanki Rus Çarlığına bağlanmıştı, 1638 de müstakil bir Yakut beyliği kilo rulmuştu: 1917 ye kadar Yakut bölgesi, idari olarak Doğu Sibirya
valiliğin~ ,bağlı kalmıştır. Orta Asya geleneklerine uygun olarak,göçebe olan Saha Türkleri yavaş yavaş yerleşik hayata geçmeye başladılar. 18~yüzyıldan itibaren Ortodoks hristiyanlık yayılmıştır. Aiıcak
Saha Türklerinin hrıstiyanlığı yüzeyseldir. Bumin asıl sebepleri arasında pratik sebepler ve şamanizm vardır.Şamanizm, Saha Türklerinin
milli benliklerinin korunmasında önemli ölçüde etkili olmuştur. 19.
yüzyılın sonlarında Saha Yeri'ne kapitalist ekonomi kökleşmiştir ve
19. yüzyılda bu günkü sınırlar belirlenmiştir. Bu sınırlara Asya'nın
bütün kuzey-doğusu, Çukotka, Kamçatka, Kuril Adaları, Ohotsu
Denizi ve Udkrayl dahilidi.
1735te Saha Yeri'nde ilk okul kurulınuştur. Rus inkıI!ibındati sonra, Saha aydınlarının büyük ekseriyeti yok edilmiş, aynı zaman da
şamanizmede büyük darbe indirilmiştir. Fakat millet ve vatan duygusu
o yıllarda fazla gelişmediği için aydınlar arasında fazla karşı koyma
olmamıştır
27 Nisan" 1922 de Yakut Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ilan
edilmişti. Saha Yeri, Rusya Federasyonunun bir parçası olmuş ve Saha
Türklerininkaderi de onlara bağlanmıştı. Saha Türkleri tam anlamıyla eski Soyvetler Birliğinde olup-bitmiş bütün baskılarin acısını yaşamışlardır. Bilhassa, yerli aydınlar birkaç defa yok edilmişlerdir.
Saha Türkleri ır. Dünya Savaşı'nda birçok kahramanlıklar göstermişlerdir. 60 binden fazla Türk savaşa gitmiş ve büyük çoğunluğu bu
savaşta ölmüştür. Bu arada ürettikleri hammadde~er ile de savaş ekonomisine destek olmuşlardır., Aynı zamanda, 1942-1943 yıllarında
Saha Yeri'İıde müthiş bir açlık baş göstermiştir. Binlerce kişi bu yüzden öldü. Fakat bu dünya kamuoyunca pek bilinmemektedir.
Savaştan sonra, Saha Cumhuriyetinde birtakım sosyal rahatsızlıklıklar ortaya çıkmaya başladı. Bugüne kadar meydana çıkan birçok problemköktenhalledilemedi. Mesela, düzensiz bir göç problemi var-
'dır ki, son dört yil içinde Saha Yeri'nin'nüfusu dört kat artmıştır. Buna ı
karşılık Alaska ve Kanada gibi kuzey:bölgelerinde nüfus yoğunluğu i
kilometrekareye 0,03 kişi düşerken, Saha.Yeri'nde bu oran kilometre- .1
kareye 0,13 dür. Saha Türklerinin % 80 i köylerde yaşarken, Rusların J
ekseriyeti şehirlerde ve sanayi bölgelerinde ikamet etmekted.irler. Köy- ,
i
lülerin hayat seviyelerinin şehirlilerden çok düşük olduğu hemen göze "
. çarpma~tadır. Bu durumda birtakım me~seleleriberaberinde getirmek- ,
tedir. Bugün Saha Yeri'nde hemRusdili hem'de Saha Türkçesi koıiu- i
, şulmaktadır. Bunun yanında Saha Yeri'ndeki Rusların çok azı Türkçeyi.
bilmektedir.
Bundan başka Saha Yeri'nde ekolojikproblemler de vardır. Eski i
Sovyetler Birliğive Rusya Federasyonunun aşırı kar hırsı, yıldan yıla/
orman, göl ve nehirleri yoketmiş~ir. Saha Türklerinin tarihi toprakları I'
yavaş yavaş mahvolmaktadır. 1974 den 1987 ye kadar Saha Yeri'nde .
. i
12 atom bombası padatılmıştır. Bunların en müthiş ve,tabiatıniıza en i
zararlı Kraton-3 oldu (ağustos 1978). 12 Kasım 1991 de Yüksek Şura'
Saha Yeri'nin atomsilahlarından arındırılmasını resmen ilan etti
Saha Yeri' bugüne kadar yalnızca bir hammadde bölgesi 'olara.k i
görünüyordu. Böyle bir durum teknolojik gelişmeyi enge~lemektedir.ı
Yıllarca Saha Türklerinin zenginliklerinin hemen hemen hepsi Mosko- '
. . .' , i
va'ya aktarılmıştır. Hammaddeyi işleyen sanayinin olmayışı Cumhu-!
riyetin mali durumunun' da zayıf olmasına sebep olmuştur. Sovyetleri
. Birliğinin toplam geliriııin sadece % li Saha Yeri'nde aktarı1maktaydı.1
Böyletikle yerli makamlar sosyal-ekonomik gelişmenin sevk ve idare-I
sinden suni olarak uzaklaştırılmış'tır.
Glastnost ve Perestroyka sayesinde Saha Türkleri bağımsızlık!
havasını teneffüs edip; milli bilinçlenmeye doğrugitmektedirler. I'
, Nisan 1986da Saha Devlet üniversitesi öğrencileri ilk protesto gösterİi
, sini yapmışlardır.ı7 Eylül 1990daYalrnt-Saha Sovyet Sosyalist Cum~
huriyçti devlet egemenliği beyannamesini resmen ilan etti. Yakut ya '
olanCup:ıhunyetin adını, Yak:ut-Saha.ile değiştiren halk, azınlıkta oll
. duğu toprakların zenginlik~erintek sahibi olınak istemektedir. Cumhuri:
hunyetin yeni yüksek meclisi (165 kişi) seçilıniştir.
20 Aralık 1991 d~ Cumhurbaşkanıseçimi olınuştur. 27 Ara1ıkda
ilk milli başkan M.E. Nikolayev vazifesin~ başlamıştır. Bu tarihten
itibarende Cumhuriyetin adı sadece Saha Cumhuriyeti olarak kabrl1
, edilıniştir.
Tabidir ki, devletegemenligine sahip olmak için, ilkönce iktisadi
durumun güçlü olması gerekmektedir. Bu hususta birtakım gelişmeler
.vardır. Saha Türk Cumhuriyetindeki,. Rusya Federasyonuna ait bazı
işletmelerin idaresi Saha Cumh!ıriyeti bakanlar kuruluna devredilmek.
tedir. Bundan sonra Saha Cumhuriyeti ileriye dönük olarak diğer ülke:-
lerle ekonomik ve küıtürel ilişkilere girecektir. 1991 senesinin sonunda
RusyaFederasyonu başkanı B. Yeltsin, Saha Cumhuriyetinin Doğal
Kaynaklarının Kullanımı yolundaki bir karamameyi imzalamıştır.
Bu Saha Cumhuriyetinin tanınmasİnın ilk adımları olacaktır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder