Moğolistan’da efsanevi Türk liderlerinden İlteriş Kağan’a ait anıt ve üzerinde ‘Türk’ kelimesi yer alan bir yazıt bulundu. Kazak tarihçi Darhan Kıdırali, Türk dünyasında büyük heyecan yaratan yazıt için “Türk adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı” dedi. Keşfi KARAR’a değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Taşağıl ise “Türk adının ilk defa 720’lerde Tonyukuk Yazıtı’nda geçtiğini biliniyordu, yeni yazıt bunu 40 yıl geriye çekiyor. Bu yazıt bütün bildiklerimizi değiştirecek” dedi.
SALİHA SULTAN
Moğolistan’ın Ötüken bölgesinde efsanevi Türk liderlerinden İlteriş Kutluk Kağan’a ait bir anıt ve Türkçe yazıt bulundu. Yazılı Türk edebiyatını sekizinci yüzyıldan yedinci yüzyıla taşıyan keşif, Uluslararası Türk Akademisi (UTA) ve Nomgon Vadisi’ndeki Moğolistan Arkeoloji Enstitüsü’nün 2016’dan beri yürüttüğü kazı çalışmaları sırasında yapıldı. Türkiye keşiften ilk olarak Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın Twitter hesabından 23 Ağustos tarihinde yaptığı “Kültekin ve Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kutluğ Kağan’ın Anıt Kompleksi ve yazıtı bulundu” paylaşımıyla haberdar oldu. Türk, Moğol ve Orta Asya tarihlerinde kutsal başkent olarak kabul edilen Ötüken bölgesinde, Orhun Abideleri’nin güney batısında bulunan Arhangay’da yapılan kazılarda ortaya çıkan ve Türk ve Soğd dillerinde yazıldığı anlaşılan anıt yazıt, büyük heyecanla karşılandı.
‘ORHUN ANITLARI KADAR ÖNEMLİ’
Kıdırali, kazıda ortaya çıkan İlteriş Kağan külliyesinin de genel olarak oğulları Bilge Kağan ve Kül Tigin’in anıtlarına benzediğinin altını çizdi. Nomgon’daki İlteriş Kağan yazıtının üst tarafında vücudu ejderha şeklinde iki kurt başı simgelendiği bilgisini veren Kıdırali, “Taspar Kağan, Bilge Kağan, Kül Tigin ve diğer anıtların tepesine de bu tür kağanlık simgeleri olan ejderha biçimli kurt başlı bir şeklin çizildiği bilinmektedir. Nomgon anıtının, Orhun anıtları gibi Göktürk devleti için önemli bir anıt olduğu anlaşılmaktadır” görüşünü aktardı. Kıdırali, Uluslararası Türk Akademisi olarak kazı sonuçlarıyla ilgili bilimsel kitap hazırlayacaklarını ve tanıtımını ise tüm Türk devletlerinin başkentlerinde gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi. Kazı ekibinin de yer aldığı toplantıda, yazıttan ve bölgedeki komplekste bulunan diğer buluntuların görselleri de basınla paylaşıldı. Yazıt metninin günümüz Türkçesine aktarılmış hali ise henüz yayımlanmadı
12 SATIRLIK METNİN SONUNDA ‘TARKAN’ İMZASI VAR
Basın toplantısında anıt yazıt hakkında detaylı bilgiler de paylaşıldı. Batıdan doğuya oval biçimde inşa edilen külliye toplamda 49 metrekare alana yayılıyor. Etrafına hendek kazılı olan külliyenin batı tarafında, alanın ortasına delikli taştan bir küp (sunak), taştan insan figürleri, iki yavrusu olan aslan heykeli ve iki koyun heykeli bulunuyor. Kapısına ise sırayla 51 balbal taş yerleştirilen külliyedeki bu taşlardan beş tanesinde ise Aşina ailesine ait olduğu bilinen ‘dağ keçisi’ sembolü tespit edildi. Yazıt ise külliyenin içindeki ibadet bölümü olduğu düşünülen bölümde bulundu. İbadet yerinin önünde yazıtın üst kısmı ve kaplumbağa şeklindeki temeli keşfedildi. Bulunan eserin iki yüzünde 12 satırlık eski Türk yazısı, üçüncü yüzünde ise eski Soğd yazısı bulunuyor. Keşfe katılan bilim insanları, yazıt metninde ‘Tanrı’, ‘Türk’, ‘Kutluk’, ‘Tümen’ gibi bir dizi kelime tespit etti. Anıtı yazan kişinin adının ise ‘Darkhan’, (Tarkan) olduğu belirtiliyor. Adına bu anıt dikilen İlteriş Kutluk Kağan, Kül Tigin’le Bilge Kağan’ın babası ve II. Doğu Göktürk Kağanlığı’nın kurucu lideriydi.
‘BÜTÜN BİLDİKLERİMİZİ DEĞİŞTİRECEK’
Türk tarihçiliğinin duayen isimlerinden Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Ötüken bölgesindeki keşfi KARAR’a değerlendirdi: İlteriş Kutluğ Kağan’ın Anıt Kompleksi ve yazıtı keşfi hakkında bilgim vardı, arkadaşlar paylaşmışlardı. Bu Kazak ve Moğol bilim insanlarının ortak çalışmasıyla yapılmış önemli bir keşiftir. Önden edindiğim bilgilere göre son derece önemli bir keşif çünkü o döneme ait bir yazıt daha önce bilmiyorduk. Türk adının bir metinde ilk defa 720’lerde Tonyukuk Yazıtı’nda geçtiğini biliniyordu daha önce, İlteriş Kutluğ Kağan Yazıtı bunu 692 yılı öncesine çekiyor. Yani başlangıcı ortalama 40 yıl geriye çekiyor. Türk adı ilk defa 720’de değil 692 öncesinde ortaya çıkmış oluyor. Yazıtta yer alan ‘tengri’, ‘kutluk’ gibi Türkçenin en önemli kelimelerinin geçmesi de Türk devleti ve inanç sistemi açısından büyük değer taşıyor. Dikdörtgen bir anıt alanı var, bunlar bizim külliye ya da kompleks dediğimiz devlet törenlerinin yapıldığı alanlardır. Diğer önemli yazıtlarımızda da aynı durum söz konusudur. Göktürk tarihi ve Türk tarihi için son derece önemli bir yazıt bulundu, bu yazıt bütün bildiklerimizi değiştirecek. Ben daha önce kitaplarımda Çince kaynaklardaki bilgileri yayımlamıştım, bu keşif bizim Çin kaynaklarından okuduğumuz bilgileri de teyit ediyor bir anlamda. Genel olarak eski Türk kültürünün derin damarlarını, köklerini açığa çıkarmada çok işe yarayacak önemli bir keşifle karşı karşıyayız. Resimleri de gördüm, ayrıntılı inceleme fırsatım olmadı ama keşfi yapan arkadaşlarımız bu konularda çalışmalarını yayımlayacaktır. Çünkü anıtı onlar buldu, bu çalışmaları yapmak ve yayımlamak onların hakkı, biz de onların çalışmalarını okumayı heyecanla bekliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder