TÜRK MİTOLOJİSİ'NDE UMAY ANA
Türk Mitolojisi'nde doğum ve bereketin sembolü olan Umay Ana; çocukları koruyup kollayan, yeryüzüne bereket saçan tanrı olarak bilinmektedir. Umay Ana, her zaman çocuklarladır. Umay ne zaman çocukları bıraksa hastalanır hatta ölebilirler. Umay Ana; beyaz elbiseli, yere kadar uzanan beyaz uzun saçlı ve üç boynuzlu (taçlı) olarak tasvir edilir. Kuş bedenine girip uçabilen Umay, hamile canlıları ve onların yavrularını da korumaktadır.
Umay adı ilk olarak Orhun Kitabeleri'nde karşımıza çıkmaktadır. Kül Tigin Anıtı'nın doğu cephesinde: “Babam kagan öldüğünde küçük erkek kardeşim Köl Tigin yedi yaşındaydı…Umay’a benzeyen annem katunun devleti (kutu) sayesinde, küçük erkek kardeşim Köl Tigin er adını aldı”, Tonyukuk Anıtı 2. dikilitaşın batı cephesinde ise “ Buralara kadar gelenler geliş zordu dediler, ama zorluk hissetmediler. Tanrı Umay, Kutsal Yer ve Su ruhları bize yardım etti.” yazmaktadır. Orhun Kitabeleri'nde Umay dişi bir ruhsal tanrıça olarak belirtilirken Yenisey Yazıtları'ndan “Altın Köl” yazıtında: “Bu bizim adımız Umay beğdir.” denilerek Umay erkek adı olarak kullanılmıştır.
Büyük Türk Sözlüğü Divanü Lûgat-it-Türk’te Umay: "Kadın doğurduktan sonra karnından çıkan hokka gibi nesnedir (anne karnından son çıkan plesenta). Buna çocuğun ana karnında eşi denir. Birisi buna hizmet ederse çocuk doğar (Umayka tapınsa ogul bolur). Kadınlar sonu uğur sayarlar” denmektedir. Ayrıca Manas Destanı’nda, Er Manas doğmadan evvel sancılar çeken anası Çıyırdı’nın rahatlaması için kadın kamların Umay’dan yardım isteğinden bahdedilir. Uygurlarda Umay iki manaya gelir: ilki doğum sonunu, diğeri ise çocukları himaye eden ruhu temsil eder. Altay bölgesi Türklerine göre de Umay, çocukları ve hayvan yavrularını koruyan dişi bir varlıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder