6 Şubat 2020 Perşembe

Batı Sibirya Türkleri-N.a.tomilov


Fotoğraf açıklaması yok.




Bazõ Türk arañtõrmacõlar, kimi Rus etnolog ve yazarlarõnõn Sibirya’daki Türk topluluklarõn buraya sonradan geldiklerini, dolayõsõyla burasõnõn çok eskiden beri Türk topraklarõ olmadõóõnõ vurguladõklarõ ñeklinde bir kanaate sahiptirler. Ama bu düñünce doóru deóildir. Türkler, Sibirya’da çok uzun bir zamandan beri var idiler, fakat her yerinde deóil. Bir kere Sibirya dünyanõn en geniñ bölgelerinden biridir ve meseleye bu devâsâ bölgeyi doóu, batõ, güney, kuzey gibi çeñitli bölgelere ayõrdõktan sonra, Türklerin hangi bölgelerde otokton halklar olduklarõ, hangi bölgelere hangi yüzyõllarda göç ettikleri arañtõrõlõrsa, o zaman daha doóru bir sonuca ulañõlabilir. Örneóin, herhalde Kõrõm’daki Türklerin Milat öncesinden beri orada yañamakta olduklarõnõ söylemek gülünç olurdu. Elinizdeki eserin konusu olan Batõ Sibirya bölgesindeki Türklerin oralara hangi yüzyõllardan itibaren göç ettikleri muhtasar olarak anlatõlmaktadõr. Türkler, Doóu ve Güney Sibirya’nõn otokton halklarõndandõr; ama dióer bölgelere tarihin belli bir döneminden sonra göç ederek gitmiñlerdir. Her milletin yañadõóõ topraklarda kullandõóõ coórafi isimler, o milletin kullandõóõ dilin özelliklerine ve gramer yapõsõna uygun olarak verilir. Örneóin Türkler, coórafi isimleri yalõn haliyle kullanõrlar ve nispet ekini de kelimenin sonuna –li, lõ ( Orta Asya’da –lik, lõk) ñeklinde ilave ederler. Kayseri-Kayserili, Bursa-Bursalõ veya Orta Asya’da Tañkent-Tañkentlik gibi. Bundan bañka hakim zümreler, sonradan yerleñtikleri topraklarda kendilerinden önceki etnik topluluklarõn kullandõklarõ coórafi adlarõn bazõlarõnõ tamamõyla deóiñtirip yeni adlar verir, bazõlarõnõ dillerinin kolay döndüóü ñekle sokarlar.Ruslarda ise coórafi adlarõn yazõlõñõ, yalõn hali, çoóul hali, nispet hali durumunda Rusça’nõn dil özellikleri sebebiyle bizdekinden bütünüyle farklõdõr. Daha da önemlisi, Türkçe’nin aksine Rusça’da eril, diñil ve nötr takõlarõ olduóundan, coórafi isimler karñõmõza yalõn halinden ziyade önüne veya arkasõna gelen kelimenin eril, diñil ve nötr oluñundan bañka, kelimenin yalõn halinin son harfinin durumuna baólõ olarak dört ñekilde çõkmaktadõr. Ruslarõn özellikle Türkçe yer adlarõnõn yalõn halini neredeyse tanõnmaz hale getirmeleri, Rusya’daki Türk topluluklarõ ve yer adlarõyla ilgili çalõñma yapan birçok kiñiyi yanlõñ anlama ve transkiripsiyonlara sevk etmiñtir. Bazõlarõ ve hatta Batõlõlar dahi, özellikle etnonimlerin çoóul halini sözü edilen bir halkõn kimliói ñekline dönüñtürmektedirler. Örneóin bazõlarõnõn Hanti ve Mansi ñeklinde yazdõklarõ etnonimlerin yalõn hali Hant ve Mansa’dõr. Hanti ve Mansi ñekli ise çoóul halidir. Dolayõsõyla Hantiler ve Mansiler ñeklinde yazõldõóõnda, çoóul ikinci kez çoóul yapõlmõñ oluyor. Kitabõ çevirirken Türkçe yer adlarõnõn Rusça’nõn özelliklerine göre deóiñiklióe uóramõñ ön ve son takõlõ hallerini veya tamamõyla asli ñeklini yazma konusunda çok ciddi tereddütler yañadõk. Hatta çeviri tamamlandõktan sonra Türkçe asõllõ yer adlarõnõ birkaç kez deóiñtirip tamamõyla Türkçe yazmayõ denedik. Fakat bu defa da bañka bir problem kendini gösterdi. Çünkü Türklerin verdikleri coórafi yer adlarõ bugün dünyada kullanõlan atlaslarda Türkçe imlasõyla deóil, Rus imlasõyla geçmektedir. Bu durum, haklõ olarak okuyucuyu büyük tereddütlere düñürebilirdi. Biz yine de bu toponimlerin çoóunu yalõn haliyle vermeyi tercih ettik. Çünkü Türkçe yer adlarõnõn Türk okuyucusuna Rus imlasõyla verilmesi, her ne kadar atlaslarda Rus imlasõyla geçmekte ise de, doórusu biraz tuhaf olurdu. Bazõ yer adlarõnõ ise XIX. Yüzyõldaki imlasõyla vermeyi uygun gördük. 1788-99 yõllarõ arasõnda beñ büyük cilt halinde yayõnlanan Novõy i pol’nõy geografiçeskiy slovar’ rossiyskago gosudartsva ili leksikon’ adlõ eser ve eski Rus atlaslarõ bu konuda çok iñimize yaradõ. Çünkü her dil gibi Rusça da bir takõm deóiñikliklere ve imla farklõlõklarõna maruz kalmõñtõr.

Örneóin eski coórafya sözlüklerinde doórudan Tumen ( Tümen) ve Vasugan ñeklinde yazõlan kelimeler modern Rusça’da Tyumen ve Vasyugan ñeklinde yazõlmaktadõr. Ruslar, bir nehir veya akarsu kenarõna kurulan ñehre verdikleri ismin sonuna –sk eki getiriyorlar. ôrkut – ôrkutsk, Baygul – Baygulsk, Yenisey - Yeniseysk gibi. Ondan sonra duruma göre bañka ekler de ilave ediliyor. Baygul – Baygulskaya volost’ ( Baygul nahiyesi). Halbuki Baygul kelimesi Türkçe bir addõr ve Kazaklarõn Bayulõ (Bayoólu) boyuna baólõ bir oymaóõn ismidir. Muhtemelen Baygul oymaóõndan bir kol Batõ Sibirya’ya göç edip kurduóu obaya veya köye kendi adõnõ vermiñtir. Görüldüóü gibi bizim Baygul’umuz Ruslarõn atlaslarõna ve kitaplarõna Baygulskaya olarak girmiñtir. Burada bir art niyetten ziyade Rus dili gramer kuralõnõn uygulanmasõ söz konusudur, ama Türk okucuyu bunu nasõl anlasõn ki? Hatta Türk okuyucu bizim Akmola’mõzõn Ruslarõn dilinde Akmolinsk, Tura nehri kenarõnda kurulan ñehrin Turinsk ve dolayõsõyla Akmolinskaya, Akmolinskiye, Akmolinskiy, Akmolinskoye’ye, Karaça Gölü’nün Karaçinskoye Ozero’ya dönüñtüóünü, Baraba Tatarõ adõnõn Barabin’e (çoóul halinde Barabintsõ) çevrildióini nereden bilecek? Rusça bilenler ve Rus literatürüne vakõf olanlar için elbette bir problem yok, ama sõradan bir Türk okuyucu atlaslarda Türkçe kelimelerin bu ñekilleriyle karñõlañacaktõr. Türkçe yer adlarõnõn Rus atlaslarõnda Rus dili gramerine uygun ñekilde verilmesi, bizim onlarõ Türkler tarafõndan kullanõldõóõ ñekliyle vermemizi engellemez. Türkçe bir kitabõ Yunancaya çeviren bir kiñi, herhalde Türkçe’de Yunan ñeklinde yazdõóõmõz kelimeyi “Yunan” olarak deóil, “Grek” olarak çevirir. Keza bu kitap Türkçe yazõlmõñ ve bir Rus tarafõndan Rusça’ya çevrilmiñ olsaydõ, mutlaka o da örneóin bizim Tura nahiyesi ñeklinde yazdõóõmõz kelimeleri “Turinskaya volost’” ñeklinde çevirecekti. Bu uyarõyõ yapmak zorundaydõk. Dolayõsõyla okuyucu kitapta geçen yer adlarõnõn yalõn Türkçe halinin dõñõnda Rus imlasõyla verilen kelimelerdeki ekleri görmezden gelebilir. Ayrõca bir ñehrin bazõ yerlerde kaza, bazen ilçe, bazen ñehir olarak geçmesi, onlarõn geçmiñteki nüfus ve büyüklüklerine göre farklõ statüler kazanmasõndan kaynaklanmaktadõr. Ayrõca okuyucu kitapta geçen tüm “Tatar”, “Tatarlar” kelimelerini “Türk, Türkler” ñeklinde okumalõdõr. Çünkü Rus tarihçisi L. N. Gumilev’in dediói ve elinizdeki eserin yazarõnõn da iñaret ettiói gibi “Tatar” kelimesi özellikle Ruslar tarafõndan Türklere yakõñtõrõlan teorik isimlerden biridir ve günümüzde Rusya Devleti sõnõrlarõ içinde yañayan Türk-Tatarlarõn tarihte bildióimiz Tatarlarla hiçbir iliñkileri yoktur. Not: Yazarõn referans gösterirken kullandõóõ Amerikan sistemi, en azõndan elinizdeki eserin çevirmeni tarafõndan hiç hoñ karñõlanmadõóõ ve okuyucu ile metin arasõna büyük boñluklar koyduóu için, klasik usulde her sayfanõn altõnda dipnotlar olarak verilmiñtir. Fakat çok yer tutmasõn diye dipnotlarõn çoóu kõsaltõlmõñ haliyle konulmuñ; makaleler ile özgün çalõñmalar arasõnda bir ayrõm yapõlmamõñtõr. Bu makale ve eserlerin tam ñekline kaynakça kõsmõndan bakõlabilir.

D. Ahsen Batu



Batı Sibirya Türkleri-N.a.tomilov



https://www.mediafire.com/file/tai86t8e2czoszg/N._A._Tomilov_-_Bat%25C4%25B1_Sibirya_T%25C3%25BCrkleri.pdf/file

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder