19 Ekim 2020 Pazartesi

Türk kültüründe "evin iyesi" olarak görülen "yılan" eve bereket getirir, ev halkını korur ve bekçilik eder. Evden kovulması uğursuzluk getirir, bu yüzden dışarıda kımız (ya da başka süt ürünleri) sunulur. Aslında evin iyesi olduğu için de bir nevi "Evin Efendisi"dir. Yılan aynı zamanda sağlık, gençlik ve ölümsüzlük niteliklerini de taşır.

 



Türk kültüründe "evin iyesi" olarak görülen "yılan" eve bereket getirir, ev halkını korur ve bekçilik eder. Evden kovulması uğursuzluk getirir, bu yüzden dışarıda kımız (ya da başka süt ürünleri) sunulur. Aslında evin iyesi olduğu için de bir nevi "Evin Efendisi"dir. Yılan aynı zamanda sağlık, gençlik ve ölümsüzlük niteliklerini de taşır.
Romalıların "Lararium"u, ev ahalisini korumak için evin bir köşesine yaptıkları sunaktır. Evde yaşayanları kötülüklere karşı koruyan bekçi ruhlara da "Lares" derler. Aile üyeleri günlük ayinlerini bu sunakta yapar: Aile bireyleri kutsal sayılan boynuz şeklindeki kadehlerle (Rhyton) (and kadehleri!) ayin düzenler. Söz sahibi birey kurban sunar ki bu bereketi simgeleyen bir yumurta bile olabilir. Bu sunağın altında, ailenin koruyucu iyesi (Romalılara göre Tanrı Lares) "Yılan" bulunur ve genellikle de ikili olarak betimlenir.
Etrüsk dilinde "Lars / Lar" "Efendi" demektir ve "Lares" "Koruyucu Tanrılar" yani "İyeler" olarak tanımlanmıştır. Batılılar, Lares'in Etrüsk kökenli olduğunu bilir. Ancak Türk kültürü içinde görüldüğünü itiraf etmekten kaçındıkları için Romalılardaki geleneksel törenin kökeninin bilinmediğini söylerler! Oysa "Lar" sözcüğü "Etrüskce" ise, kültü de Etrüsk kökenli olmalıdır. Bu durumda, Etrüsklerdeki "efendi", yani "Lars", Türk kültüründeki "evin iyesi, koruyucusu" olan "Yılan"dır.
Romalılarda "Ölülerin Ruhları" için kullanılan sözcük ise "Manes"tir. Aslında "Di Manes" "Atalar Kültü"dür. Yeraltında yaşarlar ve yılın belirli gününde yukarı çıkarlar. O gün şenlikler düzenlenir ve ölülerin ruhları çeşitli gıdalarla beslenir ki kötülük yapmasınlar. Türk kültüründe buna "Atalar kültü" denir ki mezar ziyaretlerinde hâlâ yiyecek ve içecek sunusu yapılır. Hatta belirli günlerde helva ya da lokma dağıtmak da atalar kültüyle alakalıdır. Ölmüş atalar mutlu edilir ki aileye ya da eve kötücül amaçla yaklaşmasın, saldırgan olmasın.
Etrüsklerde "Summanus (Sum-Manus)" adındaki tanrı Zeus ile eş tutulur (Pliny 2:53). "Summanus" yani "Manes" sözcüğü de Etrüsklerin Batı Anadolu'dan göçerken beraberinde getirdiği "Ata kültü"dür. Çünkü Pelasgların soyundan gelen Lidyalıların atası da "Manes" adını taşır. Tıpkı Mısır'ın ilk kralı Menes (Menas) ya da Kırgızların "Manas" gibi "Ata" olarak kabul edilir.
Mısır'ın Menas'ına bir gün kendi köpekleri saldırır. Bir 'timsah'ın onu nehrin karşı kıyısına götürmesiyle de Menas kurtulur. Hatta onu onurlandırmak için vardığı yere de Crocodilopolis kentini kurar (Dio.Siculus 1:45, W.Smith).
Peki bu hikâyedeki "Manes - timsah (yılan/ejder)" tesadüf müdür?
Ya da Altay Türklerine ait kahraman Alıp Manaş'ın kötü ruhlu ejder Yelbegen'i yenmesi?.. (Manaş/Yelbegen)
Anaerkil olan Etrüsklerde "Manes" aynı zamanda "Lars"ın da anasıdır.
Ve İngilizcedeki "Lord" sözcüğü "Lars"tan türetilmiştir.
SB
(*) Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazan Tatarları ile Anadolu'nun bazı bölgelerinde "evin iyesi yılan" geleneği devam ettirilir.
(*) Lares'e tapınmak ile Lararium geleneği, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius tarafından "Theodosius Kanunları"yla 5.yy'da yasaklanmıştır. (Codex Theodosianus)
Semra Bayraktar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder