10 Ocak 2020 Cuma

Karadeniz’in Güneyinde İlk Türk Kavimleri a. Kutlar / Gutlar


Fotoğraf açıklaması yok.
Karadeniz’in Güneyinde İlk Türk Kavimleri
a. Kutlar / Gutlar
M.Ö. 2500 yıllarında Mezopotamya’nın kuzeyinde hüküm sürmüş Kutların Türkçe konuşan bir kavim olduğu konusu bilim dünyasının aydınlattığı bir gerçektir. Kut kavminin Türk kökenli olduğunu ünlü Sümerolog Prof. Benna Landsberger, 1937’de yapılan Tarih Kurultayı’nda ATATÜRK’ün huzurunda açıklamıştır.
Landsberger, ölüm yılı olan 1968’e kadar bu konuyu geliştirmeye çalışmış, konu ile ilgili olarak dersler ve konferanslar vermiştir. Kut dili ile Eski Türkçenin bağlantısı üzerinde çok emek harcamış, devrinin önemli bilim adamları olan A. von Gabain ve László Rásonyi’nin de onun görüşlerine katıldığı anlaşılmaktadır.
Landsberger, Anadolu’da yaşamış Gutium yahut Kutium milletinin Kutlar olduğunu, bu kelimenin Akatça nispet eki -ium aldığını belirtmiştir.
Kütahya ilimizin eski kaynaklardaki ismi Kutium’dur. -ium’un Akatça nispet eki dikkate alındığında adı geçen şehrimizin kurucusunun Kut/Gutlar olduğu açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır.
Kutlara ait yazıtlardan anlaşıldığına göre kağanlarının adlarının Yarlagan, Tirigan, Şarlak /Çarlak, El-ulumuş, İnim-bakaş oluşu, onların Türk milletinin bir parçası olduğunu aslında şüpheden uzak tutmaktadır.
Kutlar B. Hrozny’ye göre Hazar denizinin güneydoğusunda,Türkistan’da oturmakta iken daha sonra M.Ö. 2500-2400 yıllarında Hazargölü çevresinden batıya doğru göçmüşlerdir. Kutlar 2500 yılından sonra Akkad’ın Samî Krallığı’nı yıkıp Mezopotamya’da 125 yıl hüküm sürmüşlerdir. M. A. Beek ise onların Kerkük ve çevresinde yaşadığını bildirmiştir.
Doğudaki dağlarda yaşayan Kut/Gutlar, M.Ö. 2300’lü yıllarda Mezopotamya’ya saldırıp büyük tahribatlar yapmışlardır. Bu saldırılar sırasında temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının büyük oranda yükseldiği, asayişin bozulduğu tarihî kaynaklarda bir ayrıntı olarak yer almaktadır. Pek çok bilim adamı tarafından Kutların 2260-2223’ten sonra Dicle ırmağının kuzeyine doğru göçtükleri iddia edilmektedir. Daha önce İran’daki Zağros dağlarının eteklerinde yaşayan Kutlar, M.Ö. 2150’de Akad İmparatorluğu’nu yıkmışlar ve Anadolu’da hâkimiyeti ele almışlardır.
Bizans İmparatoru Mihail 1042’de İstanbul’dan doğuya doğru sefere çıkar, Gutların memleketini tâbiyeti altına sokar. Bizans İmparatoru Diojen, Alparslan’ın ordusunu karşılamak üzere Malazgirt’e giderken askerlerinin arasında Gutlar da bulunmaktaydı.
Kutçadan kalan kişi, tanrı, yer adlarını ve cins isimlerin yapısını ve köken bilgisini Sümerolog Kemal Balkan tahlil etmiş ve Türkçe ile Kutçanın bağlantısını ortaya koymuştur.
M.Ö. 400’de şimdiki Ordu ilimizin ismi Kotyora olarak kaydedilmiştir. Bu ismin hangi tarihte bu şehre verildiği belli değildir. Ancak M.Ö. 400’den önceleri de şehrin bu isimle bilindiği anlaşılmaktadır. Bu isim büyük bir ihtimalle kot (kut) yorası (yöresi) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş olmalıdır. M.S. I. yüzyılda Plinius bu şehri yine aynı isimle kaydetmiştir.
Trabzon’da bulunmuş M.S. 483 tarihli bir onarım kitabesinde, onarıma yardım edenler arasında Gutlar da sayılmıştır. Bu bölgede Kut isminin Kot biçiminde söylendiği ve kayıtlara geçtiği, Kutlara ait bir ölçü birimi olan kot ve Komar/Kumar boyunda da görülmektedir. Bu, Yunan alfabesinde “u” sesinin olmayışından kaynaklanıyor olsa gerektir.
Çaykara’ya bağlı Demirli köyünün eski ismi Kotu’dur. Araklı ilçesi Turnalı, İyisu, Pervane köylerinin ortasındaki tepenin ismi Kudula’dır. Trabzon’un yaylalarından birinin adı Kuti’dir.
1455’te Ordu’da Kutlucalu, Kutlulu (Bolaman), Kutlulu (Bozat) adlı karyeler bulunmaktadır. Çorum’da Kutigin, Tokat-Sonisa’da Kutlu, Karahisâr-i Şarkî’de Kutluca, Canik’te Kutluca Baba, Kutlucaviran (Reşadiye), Bayburt’ta Kutlulapa, Malatya’da Kutludere, Bolu’da Kutluviran, Kutluboğa, Kocaeli’de Kutluca (İznik), Kutluca (Gebze) adlı yerleşim yerleri
bulunmaktadır. Artvin, Rize, Trabzon, Erzincan, Bayburt, Kars, Bitlis ve köylerinde altı-sekiz kilo tahıl alan tahtadan yapılmış ölçeğe Kot/Kut37 denilmektedir.
“Kot” kelimesinden türeyen kotar- “bir kaptan diğer kaba yemek boşaltmak”, kotarılma, kotarılmak, kotarma kelimeleri Türkiye Türkçesinde işlek kelimelerdir. Konuyu daha ilgi çekici duruma getiren ise 1069’da aynı ölçeğin bilinmesi; hem Balasagunlu Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig adlı eserinde (kotur- “boşaltmak”, kotrul- “boşaltılmak”), hem de kut biçiminde Anadolu’da kullanılmasıdır.
Trabzon ve yöresinde, kepçeye; hamur ve çeşitli sıvı yiyecekleri karıştırmada kullanılan dört çatallı değneğe; meyve toplamaya ve balık tutmaya yarayan ucunda torba olan sırığa kotal, gıdal, kuteli denilmektedir. Bu kelime kutal, kuteli olarak tarafımızdan yüzlerce kez tespit edilmiştir ve yakında yayımlanacak olan Trabzon İli ve Yöresi Ağızları’nda (3 cilt) ayrıntılı
olarak işlenmiştir.
ORTA VE DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ’NİN
TARİHÎ ALT YAPISI
(TARİH - ETNİK YAPI - DİL - KÜLTÜR)
Doç. Dr. Necati DEMİR
Genelkurmay ATASE ve
Genelkurmay Denetleme Başkanlığı Yayınları, 2005

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder